Translate

ŞAHİT

ŞAHİT

Gülüyoruz kor güneş, soluyoruz, gece oluyor, aysız.
Ağlıyoruz gözyaşımız bulut oluyor, bulutlar yağmur,
Yağmurlardan sel oluyor inanmazsınız!

İşimiz ki gökyüzüymüş, onu mavi boyamışız,
Kendimizi yok sayarken ak bulutlara sarmışız,
Unutmaktan gayrısı boş umutları çok saymışız!

An gelip devran devrilmiş, toprakta harman hasatsız,
Devranda teker çomaksız, gökyüzü bulutsuz kalmış.
Darmadağın olmuş her şey, ne güneş ne umut kalmış,
Bir bakmışız, arpa boyu yol almışız!

Arpalar ki hep şırasız, şıralarsa çok bozasız,
İşsiz kalmış yalancılar, yabancılar aşa dalmış,
Yerliye yer bulunmamış!

Gelen atmış giden satmış, yüzümüz dayanmamış ki,
Ömür deyip katlanmışız, ömür deyip aldanmışız!
El elde başta kalmışız, işsiz, güçsüz ve parasız!

Madem ki gökyüzümüz yok, madem yenmeye gücümüz,
Elden gelen dilden gelen bu yokluğa derman olur,
Gönlümüzle, yazımızla çağa şahitlik yaparız!

Gebze, 14.2.2010, Ünsal Çankaya
Eliz Edebiyat, Haziran 2022, Sayı:162