Translate

LAİKLİK

LAİKLİK.
1937 yılında, 5 Şubat günü, kanunla, anayasaya giren bir sözcük. Basitçe din ile devletin işi karışamaz, karıştırma der yönetene, yönetilene.
Devletin değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek niteliklerindendir yine anayasadaki hükmüne göre.
Yöneticiler bu anayasaya uymak, korumak ve hükümlerinin gereğini yapmak üzere görev yapacaklarına ilişkin ant içerler seçildiklerinde.
O ant sonrası beklenen odur ki yöneten kendi dinini devlete aitmiş gibi gösterecek söz ve eylemlerde bulunmak bir yana dinsiz ve başka dinden olan yurttaşlara da güvence olacak şekilde kendi dinini içinde yaşayacak ve asla toplum içinde ayrımcılığa neden olacak şekilde belli bir dini övmeyecek, onun kurallarını devlet yasaları ile hercümerç etme yoluna gidemeyecektir.
Zaten yıllardır bu kuralı delen delene olmasaydı ülkede günlük yaşamı düzenlemek için çıkarılan yasalar herkese eşit ve genellik ilkesi uyarınca hüküm ifade eder ve kuralsızlıklar, kuralların ardını dolanmaklar yüzünden oluşan musibetler olmaz, (depremlerde yıkılan binalar dahil) olanlar da kader sayılıp geçilemezdi ve her sorumlu hesap verirdi ülkede.
"Bu memleket bizim!" diyor dinlediğim şiir ve şarkıya dönüşen dizeler yine... "Bu memleket bizim!".
Öyleyse...
Sahip çıkacağımız şey de bu sunulan, dayatılan kadere teslim olmak değil, ortak saptadığımız anayasal kurallara uymak ve uymayana hesap sorabilme gücümüzde.
Yurttaş olmak budur.
Susmak, pusmak değil susturulmak istensek bile.
Gebze, 5.2.2020, Ünsal Çankaya.

http://www.yorumafyon.com/makale/unsal-cankaya/laiklik-m_4790.html?