SAFİ İNAT BOŞ KÜME

Sanal dünyada bir yazı dolaşır, ben göreli on yılı geçti…
“Uzun yazıları kimse okumaz, sonuna kadar okuduğunu anlayacağım, kopyalar da sayfana koyarsan ” diyen…
Berbat bir tercümedir, içeriği yanlış yazılı sözcükler, gereksiz ünlemler filan içerir.
Görünürdeki amacı kanser hastaları için bir duyarlık yaratmak.
Gerçekteyse hiç de umurunda değiliz bu spam virüs yazıyı ilk hazırlayan kimsenin. Mausla kopyalayıp sayfamıza yapıştırınca o yanlış sözcükler ya da gereksiz ünlemler altına saklı kod ile adresimizi takibe alır her kimse bunu yaratan. Derdi adreslerimizi takip, alışkanlıklarımız saptamak ve o alışkanlıklarımızdan para kazanan şirketlere verdiği bilgiyle para kazanmaktır…
Ya da daha kötüsü… Karanlık senaryolar … Ama o senaryolara aklım yetmiyor… Kopyalamayın, yapıştırmayın. Boşuna virüs kapmayın.

Oturup iki cümlecik kendimize ait bir yazı yazabiliriz, 0nunla da duyarlılık artar kanser günü için.
Uzun uzun da yazabiliriz. Benim gibi. Ama elden kopya değil, tehlike yaratan virüs ve spamlerle değil, yürekten dökülenlerle.
Gerçi yazmadan ve onlar hasta olmadan da düşünmeli insan yakınlarını.
Çünkü kanser için ya da benzeri ağır hastalıklar için ya da hiç hastalık olmadan, onlar bizi de merak eder diye düşünmeli ve kendiliğinden harekete geçmeli insan…
Hem onlar sevinsin, merakları, kaygıları bitsin, hem biz huzur bulalım sevinip, sevindirdik o insanları diye.
O kopyası sakıncalı yazıyı yapıştırıp, duyarlık kasmış görünmek yerine gerçekten yapılmış bir eylemle.
Aynı şehirdeyse bizzat gidip, görüp, sohbetle, işle yardımcı olmak mümkünse onu yapmalı.
Değilse… Başka başka şehirlerde yaşanıyorsa eğer…
Kalbimiz kilitlenmediyse sevgi yönünde. Sevdiklerimiz sesimizle mutlu olacaksa eğer…
Susmuyoruz. Her gün arıyoruz. Saklanmak, yok saymak yok etmiyor kanseri..
Konuşuyor, paylaşıyor ve destek oluyoruz ki moral yüksekliği yaşama bağlatırken aksi çöküşü sağlıyor.
İnsan olduğumuzu unutmamak için sevdiklerimize zamanında desteğin yararı var diyor dünya.
Moral desteğin mücadelede önemini vurgularken bu günle.
Çünkü gün 4 Şubat Dünya Kanser günü.
Benim sözüm yine şiirce. Şiirin dilini sevgi bilene. Anahtar niyetine. Şiir olmasa bile. Evet…
Böyle yazmıştım Dünya Kanser Günü.
Çünkü canımın içi ağabeyime yapışmıştı o melanet, saldırgan elleriyle.

Her gün aramıştım ağabeyimi. İncecik bir gülümseme oluşuyordu yüzünde her aradığımda. Kedisi Minik’i özleyip de gitmişti kendi evine.
“İyi ol!” dedikçe ben, “İyi olacağım!” diyordu, “Sen kendine iyi bak!” Kedisi Minik, ayağı sakat olduğu için alıp, apartmanda beslediği bir sokak kedisi… Son iki ayında her gece ziyaretine girdi eve ve onu okşayıp, iyileştirmeye çabalayıp, döndü apartman altındaki yerine.
Son üç gününde eve gitmemiş Minik. İyileştiremeyeceğini anladıydı belki de… Yukarıdaki fotoğraf Minik kedinin. Ben çektim onu, 14 Aralık günüydü. Ağabeyimi tedavi için almaya gittiğimde… Sonra… O kadar kısa zamanda kötü yönde ilerledi ki melanet…
Günde iki, üç kez arasaydım daha mı iyi olurdu acaba bile dedim kendi kendime…
Üç ay gibi kısa sürede veda etti benim canımın içi ağabeyim.
Benim bu yazımı yazdığım günde görenler de aradılar ses vermek için…
Çocukluk arkadaşlarının sesini duydukça nasıl mutlu gülümsediğinin fotoğraflarını yolladı eşi bana.
O yüzden arayalım, soralım dostları, akrabaları. Hele de bu günler, karantina altında olanları.
Hasta olmayıp, olmasın diye evlerde kapalı kalan yaşlı ya da genç insanları.
Yapayalnız kalmışlık duygusu şu dünyada öyle ağır ki.
Kimse kalmasın yalnız.
En azından sesimiz ulaşsın bekleyene.
💝

SAFİ İNAT BOŞ KÜME

Pişmanlık gelmeden kalbin içine
Bir keşke düşmeden gönül diline…
Kalkıp ses vermeli ses bekleyene
Uzatıp omzunu, yaslan diyerek.

Karanlıktan korkmak hiç ayıp değil
Karanlığa kurşun sıkmak ziyandır.
Korksa da bir çerağ olmalı insan
Delip karanlığı, ay aydınlığa.

Ölümden korkmak da hiç ayıp değil
Korkup, direniriz zalim olana.
Yok sayarak kaçılmıyor gelenden ,
Yok sayarak kurtulunmaz olandan.

Çok korksak da biliyorsak geleni,
Candan kollamalı hedefleneni.
Öyle çok sevgiyle sarmalıyız ki
Korkmasın beklerken, ısınsın içi.

Sevgiye toplarsa dillerimizi.
Sevgiyle de bekler her birimizi
Hem yaşımız biter içtenliğinde
Hem bakmaya yüz buluruz yüzüne.

Gebze, 24.4.2020, Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 24.4.2020