Translate

SEVGİ KAZANSIN!

SEVGİ KAZANSIN

Koca, imam nikahlı koca, töre,....
Kör bıçak, tabanca, av tüfeği, balta....

Ne kadar çok bir araya gelmekteler kadınlar üzerinde.
Şiir yazılmasından geçti kadınlar, ölesiye sevmesin, öldüremesin kendilerini kimse.

En son -imam nikahlı- koca , av tüfeği ve ölen kadın haberi üzerine içimden ilk geçenleri şöyle yazmıştım sadece hukukçuların üye olduğu bir sitede...

"8 mart bitti...
Anneler gününe ise daha çok var...
Kadın dediğin ana ise saygın... Gerisi masal... (((
Gerçi anasını kesen caniler de oluyor ama onlar gerçekten ruhsal olarak hasta...
Karısına-kızına-oğluna vb. şiddet gösteren ömrünün bir döneminde kesin şiddet görmüştür...

Gördüğünü öğrenir çocuk, öğrendiğini yapar.
Yüksek sesle bile bağırmadan kuralları öğretmek ve sevmek mümkün.
SEVGİ ilaç gibidir.
İçimizdeki kötülük isteğini bile giderir...

O nedenle şimdi ve şu anda düşünün...;bir kez olsun eşinize-çocuğunuza -cinsiyet ayırmadan-öfke duymanıza rağmen biraz bekleyip -sakince-kırmadan-her zamanki güzel hitaplarla yaklaşımda bulundunuz mu?

Önce ve pervasızca kırıp-kötü sözle-itekleme ile-en az kaba şiddet diyelim buna- ya da bağırarak ve saldırganca kırıp-döküp- sonra hiç bir şey olmamış gibi sürmesini mi istediniz aranızdaki ilişkinin?
Çünkü bazen kaba şiddetten kötüdür bağırmak ve öfkeli -saldırgan tutum...

En okumuş, yazmış kesimiz biz güya...

Lütfen şu andan itibaren-cinsiyet ayırmadan/eşinize-çocuğunuza kötü sözlerle -kırıcı davranışları bırakın... Karşılığını sevgi olarak-olumlu artılarla alın...
Bunlar olmadıkça daha çok öldürecek kocalar karılarını... 
Sözle-eylemle-madden-manen... bedenen... ruhen....

Balta ile/-tabanca ile ölmek bir son... bir kurtuluş... olumlu anlamda değil elbet... Her gün zillet içinde yaşatması var ya o adamın o kadını... Eziyeti var ya kötü söz-kötü davranış ve kaba şiddetle... Bir kez ölmekten daha da çok öldürüyor insanı!"

Ve bana yanıt -bir erkek meslektaştan- "O zaman iş yine kadınlarda, kadınlar çocuklarını eğitsin-ki oğullar dayakçı koca olmasın sonunda" gibi bir özetle geldi....

Bu yanıt görevi yine kadına itelerken, içinde ve özünde kendi ölümünden yine kadın sorumludur-çünkü eğitimde beceriksizdir gibi gelen-ama aslında ve yazımında bunu hiç amaçlamadığını bildiğim meslektaşımın yanıtının bu alt metni -bilinç altı bir veri değerlendirme idi sanıyorum.

Bu yanıta verdiğim yanıt şudur, ki devlet politikası olarak ele alınmalı bu husus -kadın korunmalı, ta ki erkek kadın ile eşit bireyler olduğunu anlayana ve şiddetin her türünün kötü olduğunu her iki yan da içselleştirip-eğitimin her aşamasında bu konuda ve kurallar ile bilinçlenene kadar....

Sevgi kazanmalı dedim son yanıtımda:

"Bu bir devlet politikası olarak eğitim sistemine girmeli.
'Eti senin-kemiği benim'den geçip, etine dokunma, sadece öğret kısmına geçerek.
İnsanların mali sıkıntılarla ezilmesini önleyerek.

Din ile korkutmadan.
Allah ile korkutmadan.
Günah ile korkutmadan.
Ayıp ile korkutmadan.
Baba ile korkutmadan.
Polis ile korkutmadan.

Sevgi ilaçtır dedim ya.

Sevgiyi ve değerini öğretmeliyiz tüm insanlara.

Sevgiden utanmadan-utandırmadan hiç bir bireyi.
Sevgisi için kimseyi yargılamadan.
Vurmadan-kırmadan-öldüresiye sevmekten vazgeçip-sevdiği için kabullenmelere gidene kadar.

Yenilmeyi bilmeli.

Bir kez daha...
Bir kez daha.

Sevgi kazanana kadar.
Barış kazanana kadar.
İnsan kazanana kadar.

Gebze, 6.4.2014, Ünsal Çankaya.
Afyonkarahisar'da yayımlanan AFYON DENGE Gazetesi'nin 8 Nisan 2014 tarihli nüshası