Translate

Bireylikler Dergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bireylikler Dergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

DÜŞ GEZGİNİ

DÜŞ GEZGİNİ
(Necati Aybayrak'a)

Seninle yürüyorum
Daracık sokaklarında o kentin
Bahçelerinden sarkan taze dallarında
Avuçlarımca büyümüş yaprakları dutların.

Seninle yürüyorum
İmrenerek o kente gidişine,
O kentin yıllar sonra çağrısına gizliden
Ses verişine imrenerek yürüyorum düşümde.

İpek mi bu bilemeyeceksin...
Kıpırtısı dinmeyen gecelerde yeşeren
Sesleriyle böcek mi, dutlarca irileşen tırtıl mı
Kozasına katlarca duvar ören...

Mendil mi sakladığın
O ilk yitip giden sevgiden?

Hangi sokağını özledin
Anne sesi duymak ümidiyle yüreğinden
Kanarken "Haydi yemeğe!" diyen?

Yürüyorum peşinden düşlerimle
Ne aradığını (ne bulacağımı) bilmeden,
Söyle buldun mu sen kırılan kol acını?
Buldun mu yara kabuklarını
Bir öpücükle geçen?

Yürüyorum ümitle
Bir gün gidebilmeli;
Öğrenmeliyim ben de hâlâ saklı mı
Yitirdiğim izlerim kendi çocuk kentimde
Hâlâ saklı mı gözlerim masmavi gözlerinde
Bir pınar gibi akar mı yüreğime?

Söyle dönmek mümkün mü çocukluk günlerine?

Gebze, 8.4.2007, Ünsal Çankaya.
Bireylikler, Edebiyat Dergisi, Eylül-Ekim 2007, Sayı:16

ÖMÜR BİÇEN

ÖMÜR BİÇEN

Törpüsünde sonsuzluğun yaşıyoruz saydığımız yıllar ki dökülüp saçılmıştır
Telaşından, bir hızarın dişlerinden, testerenin talaşından ıskartaya ayrılan.

Kaba bir marangozluk bu, ölçü, bıçkı bilmeyen
Ellere emanettir yarınlarımız ki acımasız, hoyrat, kırılır
Arastalarda naif, nazik ellerinde ustaların
Oymalara, kakmalara, gümüşlü duyarlıklara işlenerek kalmak varken,
Kalas olmak bile ölçülü bir inceliktir, kütük gibi dağlara savruluruz.

Yaşamda, ince güzelliklere özlem duyan bir nesle aşinayız
Aynı nesil ince ince doğramıştır sezdirmeden ekmeğimize kanı

Unutmuyorum, içimizde dönenip durdukça döneniyor bu çelişik ayrılığı
Kıramıyorum yine de kırmadan dallarını, budaklarını ayıklamalıyım
Diyorum, semirmesin, emeğimden sömürmesin, yeter artık
Patlayası göbeğinden bağlamaya çalışırken, kim koparttı, kaçırdı ki
Çare diye dönenirken ben ucunu tutamayıp, saplanırken bataklığa
Kim oynuyor ip ucuyla, nereden çöker karanlık, nerden sızar gün ışığı
Tünelinden görülmeyen ilençlere düçar olan aydınlık?

Bu ruh kaldıramayacağı yükleri taşımaktan bunalmıştır, ıskartaya çıkardık,
Yeni bir ruh aranıyor tek kullanımlık; acımasız, aldırmasız, duyarsız ve karanlık.

Gebze, 28.10.2006, Ünsal Çankaya
Bireylikler Dergisi, Ocak 2007, sayı:12

BİREYLEN

BİREYLEN

Birey ol!
Bir eylen hele dur
Bir eyyyy diyelim hemen!

Bir bilge olmayı dileyelim istersen.
Bilgeliğin temeli bildiğini bilmektir zaten!

Bir eylen hele dur da bir eylen,
Nefeslen! Nefes almayı biliyorsan zaten
Yaşayacaksın elbet birey olmayı öğrenerek ilkten!

Bilge olmayı dileyelim senden!
Bilgelik bildiğini bilmenin ötesinde
Bilmediğini de bilmekten geçer temelinden!

Bir eylen, bir eğlen, bireylen hele dur da!
Birey ol, birey olmak insan olduğunun farkında olmaktır,
Farkında olmak yaşadığı dünyanın ve değiştirebilme gücünün.

Farkında olmaktır bilgisinin gücünün ve güçsüzlüğünün de farkında,
Olmaktır bilmediğinin, birey ol hele dur hele dur bireylen ve bir eğlen!

Gebze, 4.5.2006, Ünsal Çankaya.
Bireylikler, Edebiyat Dergisi, Temmuz-Ağustos 2006. Sayı:9

BİREYLEŞ

BİREYLEŞ

Ey gönül!
Bireysel bir birey oldun mutlu ol!

Bilge olmak zor gelmişse aldırma; bir eyleş hele dur!
Bak bakalım çengi davul gelmişler mi şenlik için ortaya?
Zırt dedirtebiliyor mu ustaları son delikten zurnaya?

Eyleş hele eyleş biraz bir nefeslen hele dur hele dur da bir otur!
Bir sohbetin can damarı can alıcı bir sözcükle çıkmasın,
Gönül dikkat et ki dinlen, dinleyenler dinlemekten bıkmasın!
Sözcüklerin her birini ipek halı dokur gibi seçmelisin renk ahenk,
Atkısından çözgüsünden kirkitlerin darbesinden motifleri akmasın!

Bir eyleş hele gönül bireyleş!
Eylem zamanına hazır olmalı bilgin!
Hele dur, hele eylen, eyleş biraz ki bireyselleş ve eğlen de neşelen!

Gebze, 5.5.2006, Ünsal Çankaya.
1=) Bireylikler, Edebiyat Dergisi, Temmuz-Ağustos 2006. Sayı:9
2=) Afyon Denge Gazetesi, 31 Temmuz 2014 tarihli nüsha.

BİREYLEM

BİREYLEM

Haydi bakalım
Birey olmak kolay mı ?
Yeterince eğlendin gönül!

Bireylendin, bireyleştin, bireyselce eğlendin
Haydi gönül bırak artık bırak yeter eğlenceyi oynaşı!
Zamanıdır bırakmanın gerekmeyen uğraşlarla telaşı!

Haydi gönül, haydi artık biraz cesur, biraz cabbarane ol!
Biraz biraz vakti geldi alim olan ağlasın da arif olan anlasın,
Hey gidi günler denilen ne günleri özletiyor şu yaşadığımız yıllar!

Haydi artık vakit tamam pek birikti bungunluklar biraz eylem yapmalı!
Bireysin sen, bilgin yeter, insan gibi yaşamanın geldi artık zamanı!

"Ne yapmalı!" ne etmeli nasıl olmalı dünyamız, buna çare bulmalı!
Haydi gönül, haydi birleş bireylerle, bireyleşen bireysellik bir yere kadar deyip,
Aklı başa devşirip de, plân proje çizerek, yakışacak, yaraşacak bir eylem yapılmalı!

Bir eylem, bir eylem, bir eylemin şimdi artık tam zamanı hey gönül!
Birlik günü, dirlik için birleşip de yapılmalı bir eylem, bir eylem ki şimdi eylem zamanı!

Bir olmak var benzerlerin içindeyken bir kalarak hür olmak var, eylem buna değmeli!
Bir eylem yapılmalı, bireyleşen bireylerlerle bir eylem! Tam zamanı!

Gebze, 5.5.2006, Ünsal Çankaya
BİREYLİKLER Dergisi, Temmuz-Ağustos 2006. Sayı:9