Translate

ÇÖPTEN BİR KAHIR






DÜŞLEMEK ÖZLEMDİR GÜZEL OLANA

Bir zamanlar sokaklarda sadece kuru sonbahar yaprakları uçuşabilirdi.
Kimse çöpünü ortalığa pervasızca atamazdı, herkes komşu kapısının önüne kadar süpürürdü sokağı.
İşe yarayabilecek her şey kullanılırdı.

Karpuz-kavun mevsiminde kabuklarını çöpe değil-yedirebilecek hayvanları olan komşulara götürürdük tazeyken, hem de doğrayıp.
Fazla pişen yemeklerden sıcacık bir tabağı komşuya uzatırdık ki sonra ziyan olup çöpe gitmesin bitmediğinde.
Yanabilecek her şey sobalarda değerlenirdi, artan kumaşlar kırk yama olarak ünlenmeden bile eklenirdi birbirine şekillerle ve yastık-minder-yorgan yüzü olurdu emeklerde.
Her çivi düzlenerek kaldırılırdı alet çantasına, portakal kasalarından söküldüğünde bile.
Her metal parçası hurdacıyı beklerdi karşılığında bir kaç mandal alınsa bile.

İlla da işe yaramayan o kadar az çöp olurdu ki çöp arabası geldiğinde biz çocuklar bile taşırdık dışarıya, uzatırdık eli eldivenli o çöpçü amcalara.
O zamanlar sokaklarda, caddelerde ve parklarda sadece kendiliğinden düşen, rüzgarla uçuşan yapraklar olurdu.
Eli çalı süpürgeli ve bir de sopaya çivilenmiş yarım kesili yirmilik tenekeden oluşan kürekleri olan çöpçülerin sokaklarımızdaki tek işiydi o yaprakları toplamak. Sonra onlar zaten doğaya geri dönerdi. Çürüme dediğin doğaya katkı için olurdu, toprağa karışırdı çürüyen yaprak.

Şimdi sokaklardaki temizlik işçilerinin topladıkları tamamen çöp ve çevreye saygısız insanlarca atılıyor sokağa.
Nasıl bir tüketim toplumuna dönüşüldü ise… Artık fazla yemekler çöpe gidiyor, kapı komşusunu bile tanımıyor kimseler.
Giyilmeyen giysilerle doluyor dolaplar, ama o fazla giysilere, yemeklere gereksinim duyanlar aç ve açıkta ülkenin bir yerinde.
Çöp odaları var apartmanların, kağıtlar, plastikler geri dönüşüme ayrılmalı ve ama üşengeçlikten ayrışmayan çok, karman karışık atıklar dökülüyor delikten, sokak köşelerinde çöp kutuları bekliyor sıra sıra…
O çöplerde ekmeğini arıyor garibanlar burnu alışınca kötü kokuya.

Kimse kendisinden ötesini düşünmüyor artık.
Toplamak günde bu nedenle çok büyük kahır.
Çöpçü’nün düşü doğaya saygı.
Özlemi o insana, işe ve emeğe saygı duyulan günler.

Görsel Div-Art'tan.
Şimdilerde kalmadı böyle güzellikler… İşte bu yüzden özlem duyuluyor güzelliklere…
Çürüyüp gitmesin diye yaprakların dışında hiçbir şey.
Ama olmuyor. Çürüyor her şey. Çürüyor!
Alışmamalı!

ÇÜRÜME

Zamanla herkes tüketiyor,
Arkadaşını, kardeşini, eşini, yoldaşını.
Acımadan, acıtarak, bilinçle, bilmeyerek,
Tükettiğini, çürüttüğünü, yok ettiğini.

Doğa, uzay, uzak ve yakın farkı kalmıyor,
Bıkmış, bunalmışken ya da yaşam dolu bir anda
Her an, her anı tükeniyor zamanda.

Zaman da. Suları da, suların akışı da.
Rüzgarları zamanın, rüzgarları dahil buna.
Okşayan, gülümseten, yaşatan yapıcı ustalığıyla,
Yakıcı ve yıkıcı her adıyla.

Koku alma duyusunu yitirmeyen bilir bunları.
Bilerek aldıran da.

Gebze, Ağustos 2013- 2020, Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 21.8.2020.