Translate

YENİ GÜN

YENİ GÜN

Güne bahar diye başlamak vardı. 
Güne sevinçle uyanmak!
Oysa hiç uyumadım yine; rüzgâr fırtınaya döndü birden, sürekli vurdu dallara.
Dallar kaçınırken o şiddetin önünden, sesleri uğultuya dönüyor penceremde.

Yağmur başladı. Sızlıyor parmaklarım. 
Gök gürlüyor. Çınlıyor kulaklarım.
Yankılanıyor sesi uzaklarda havlayan köpeklerin. 
Karşılıklı konuşuyorlar belki de dillerini bilemediğim hayvancıklar. 
Belki korkma diyorlar birbirlerine, belki üşüme gel, beraber ısınalım.
Belki elektrik gidecek bu fırtınada, belki internet...
Oysa baharı karşılamak istiyordum erken uyuyup gecede.
Çoktan beri olmadığı kadar erken uyanıp, güne merhaba demek...

Baharın ilk günü!
Yeni gün: 
Merhaba diyorum, günü görmeden.
Ya tüm gün merhaba diyemezsem diye ürkerek.
Lütfen bahar getir artık, güzel günler görelim biraz, güzel olsun ülkemiz.
Ülkemizde bitsin bu karanlıklar diyerek.

Yeni gün; 
Şiir günüsün biliyorum.
İlkbahara şiirden başka ne yakışır hiç bilmiyorum.
Şiirin acılardan uzak kalmasını diliyorum içimde.
Gerçekleşsin istiyorum, öylece.

Yeni gün: 
Farkındalık günüsün sen, biliyor musun bunu peki?
Bu dünyadaki en güzel insanları fark etme günü.
Ki ‘dovnlu’ diyorlar onunla doğmuş olana.
Dovn bir sendrom, hastalık gibi tanımlıyorlar.
Yaşamak sendromdur asıl hiç bilmiyorlar!
Seramonilerde insanları cinslerine ayırmıyor yaşamak. 
Dovnlu olan öyle güzel yaşıyor ki sevildiğinde.
Seviyor da sevildiğini bildiğinde. 

Oysa biz!
Bilmiyoruz kıymetini sevmenin, sevilmenin, gerçek bu, hiç sorma!
Üniversite yıllarımda özel eğitim merkezi açan bir arkadaşım vardı.
Açılıştaki zorlu ilk günlerini atlatması için destek gerekiyordu. 
Para ya da emek! 
Olan varlığını sakınmadan ortaya koydu. 
Öğrencide para ne gezer, emeğimle katıldım ben de, elbet.
O güzelim yavrular birkaç kişilik sınıflara ayrıldı; eğitimi özel öğretmenle oyunlara başladı.
Dokunmanın, gülmenin ve öylece öğrenmenin keyfini öğretmişlerdi bana çocuklar.
Saflığın, temizliğin!

Şimdi...

Balkona doğru gidiyorum, yağmuru camların üzerinden süzülürken izleyeceğim karanlıkta.
Sokak ışıkları yansıyacak içinden ve ben gökkuşağı bulacağım her damlasında.
Belki her damlaya bir anı düşecek yine, gülümsenecek. 
Güneşin doğuşunu göreceğim zamana dek gelmezse uykum, 
Seni yine şiirle karşılayacağım yeni gün.
Yazmasam da, içimde bir şiir büyüyecek her bahar olduğu gibi.
Sözcüklerde anlam bulacağım coşkuya.

Yeni gün;
Bahar olsan hep, sevinç olsan delice, özlem olsan çocukluk ateşlerime.
Atlasam üzerinden ok gibi, başardıkça kahkaham göğe çıksa.

İçim bir mavi olacak yine, bir mavi...
Maviler yetmeyecek anlatmaya.

Gebze, 21.3.2014, Ünsal Çankaya.

TMOLOS EDEBİYAT, Sayı : 50. Mayıs 2016.