Translate

DUR DEMEK İÇİN DE YAŞAMAK GEREK

DUR DEMEK İÇİN DE YAŞAMAK GEREK

Kapitalizm insanı ve doğayı bozarak yok mu ediyor, ilerleyen teknoloji yaşamın her alanı ile beraber insanı da denetliyor ve biçimlendiriyor mu diye sorulup, önlem olarak aydınlar ne yapmalı dendiğinde…

Evet, gidişat kötü, yolculuk yok oluşa doğru demek en gerçekçi yanıt olur.
Aydınlar, sanatçılar ne yapabilir devletin yapmadıklarını dengeleyip, kazanmak için?
Büyüklerden umudu kesmiş olduğumdan… Çocukları kurtarmakla başlamalı diyorum.
Öncelikle bir gülümseme koymalı her çocuğun yüzüne.

Çünkü altına imza koyduğumuz bir uluslararası sözleşme var. 23 Nisan 1920 tarihinde açılan meclisimizin sözün millete geçmiş olmasının değerini bir bayram haline getirip çocuklarımıza armağan eden bir Atatürk’ümüz var.

Dünya Çocuk Hakları Günü, 1989 yılından bu yana, Birleşmiş Milletler tarafından kabul görmesinin ardından 20 Kasım tarihinde farkındalık yaratmak için kutlanmaktadır. 193 ülke tarafından onaylanan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, kanunen çocukların sahip olduğu eğitim, sağlık, barınma gibi hakların tanımlanmasına olanak sağlamaktadır.

Çocuk hakları sözde kalacak haklar değildir… Bugün sözde bırakılan hakların verdiği acılarla pişecek onlar. Yarını güzel ve güvenli bir ülke olmak istiyorsak sözde değil özde olmalı verilen her sözün hayata işlenmesi.
Çocuklar için iyi bir şey yapan herkesin emeğine sağlık.
İmza kampanyaları var 'çocuk işçiler' için... Hukuksal çabalar var 'Suçlu' ya da 'Mağdur' çocuklar için.
Ne tuhaf; Çocuk ve İşçi. Çocuk ve Suçlu. Daha tuhafı: ÇOCUK ve MAĞDUR.
Yan yana gelmemesi gereken sözcük grupları o kadar çok yan yana geliyor ki inanamıyor insan.

Çocukların hakları var. Yaşamaktan başlayıp, barınma, beslenme, okuma, öğrenme ve oynama olmak üzere hep olumluluk içeren ve değişen.
Oysa bir başka yüzü var çocuk kuşağın; suça sürükleniyor suçun öznesi ve nesnesi olarak büyüklerce.
Çocuklar mala karşı, cana karşı suçlarda fail oluyor, cinsel suçlarda mağdur.
Çocukları mağdur eden bir dünyaya çevriliyoruz gittikçe. İstismar ve sömürünün boyutu dünya ölçeğinde, kocaman. Çocuklardan suçlu yaratan bir dünyaya çevrilmesi ne kötü dünyamızın.

Ama çözüm böyle olmalı, böyle yararlı olabiliriz diyen insanlar da var tabi.
Elimizden gelen katkıyı hak ediyor bu çabalar, bu insanlar...
Ben de diyorum ki diğer çocuklara, içindeki çocuğu kaybetmeyenlere:
Bu dünyada sizinle oynamak, paylaşmak ve büyümeye çalışmak isteyen milyonlarca çocuk var:
Sarı, kara, beyaz, her ırktan, her milletten, her ülkeden. Bencilliğin lüzumu yok!
Yiyecek ve oyuncak paylaşacağınız şey, kitap ve giysi.
Küçülenler giyilmiyor bir daha, yiyeceğin bozuluyor fazlası. Okunan bir kez daha okunabilir başkalarınca. Oyuncak arkadaş arar her oyunda yanına oynamaya.

Dünya çocuklara bir yıl veriyorken üreterek paylaşım yapmıyorsan kendinden, dünyalı olduğuna inanmıyor çocuklar. Çünkü çocuk hakları sözde kalacak haklar değildir… Bugün sözde bırakılan hakların verdiği acılarla pişecek onlar.

Yarını güzel ve güvenli insanlar olmak istiyorsak sözde değil özde olmalı verilen her sözün hayata işlenmesi, doğanın korunması, dengenin kurulması. Çocukların yüzünde gülümseme eğer ekildiyse büyüyecek üründür... Ne ektiysek onu biçiyoruz, kuraklık, sel, yangın vb. afetler olmazsa tabi.

Sevgisiz, sanatsız, emeksiz bir dünya dardır insana.
Dar değil, var edelim, insanlık ve doğa tükenmesin sonunda.

Gebze, 20. 11. 2020, Ünsal Çankaya.
Üvercinka, Şubat 2021, Sayı.76