Translate

EDEBİYAT NÖBETİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
EDEBİYAT NÖBETİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

ŞİİR NE İSTER

ŞİİR NE İSTER

Şiir yaşamak ister, yaşatmak mutluluğu
Ne varsa insan için hazırlamış olduğu.

Sevgi için yaratır sözcüklerde duyguyu,
Hüznü, belki acıyı, sevinci elbet, çokça.

Ama kan ve kin değil, öfke, intikam değil,
Barışı ister yalnız, çoktandır unuttuğu.

Kutsamaz ki ölümü, erken bulur her zaman,
Asla savaş haykırmaz, yıkımları çağırmaz.

Bebekler ölürken de sessiz çığlıklarıyla,
Yeter öldürmeyin der, yeter bitsin bu keder.

Unutmayın der şiir, insanın doğurduğu,
Şiir gibi yaşayıp bulmalı her doğruyu.

Gebze, 7.1.2023, Ünsal Çankaya
Edebiyat Nöbeti, Kasım-Aralık 2023, Sayı:49

OĞUL

OĞUL

Damla
Yağmur değildir elbet,
Habercisi de.

Yağmuru 
Yüzündeki bulutlar
Göz bebeğine toplanınca bilirim.

Dilerim ki dağılır esen yel ile,
Dilerim gülüş konar göz bebeğine.

Yaz, kış, bahar, güz...
Ömrünün her deminde
Güllerin neşeye açılsın derim.

Bir sevdiğin olsun, sevgisiyle yaşatan
Ömrünün hiçbir günü ram olmasın kedere
Ağmasın bulutların, sakın dönmesin sele!

Gebze, 20.7.2017. Ünsal Çankaya.
Edebiyat Nöbeti,  Mayıs Haziran 2023, Sayı: 46

ÖLÜM ÖLÇER

ÖLÜM ÖLÇER

Saatim durdu dün, sanki zaman da birden,
İşletmedi akışını dünyamızın dilinden.
Yenilenince pili bugün koşuyor akrep,
Yelkovansa uçuyor o bilindik zeminden.

Anladım ki zaman değil öldüren, saat değil.
Kadran zorunlulukla imliyorken doğumu,
Doktorun kalemiyle, durgunlaşan sesinden,
Kayda girecek o son, kapanacak parantez.

Anladığım şu ki yine sayılıymış nefesler,
Gün olup sonuncusunu alıp verdiğimiz an,
Bitecekmişiz birden, ölüm nedir bilmeden.

Öyleyse bana saat değil nefes ölçer gerekli,
Bilmesem de toplamı, aldığımı sayarım.
Verdiğimin hesabını kimse sormayacaksa,
Bozulsa bile sayaç yaşıyorum sanmam ki.

Gebze, 7.7.2022, Ünsal Çankaya
Edebiyat Nöbeti, Mart-Nisan 2023, Sayı:45

DİLEK KULESİ

DİLEK KULESİ

Kalenin gölgesinde,
Ha düştü ha düşecek diye duran kayalar,
Altında yılların yokuş yorgunu Yedi Uyurlar'a nazire,
Yarenleri saklayan o en eski mahallem.

Tahtaboşu eski, merdiveni ak!
(Ah, ovmaktan ellerim kızarır soğuklarda!)
Yaşadığım her köşesi türkülü ahşap evde,
Oyun değil en sevdiğim şey,
Kitaplarımla kaçtığım bir gizli bahçe.

Gözlerimi dikip ümitle gökyüzüne,
Kaderi yeneceğime ahdettiğim çocukluğum.
Badem ağaçları, yağmaladığımız her hıdrellezde...
Evliliği baht sanan, iyisinden taht sanan,
Tüm kurutulmuş kızlara inat tazeliğimle
Geldi okumak vakti dileğim tiz sesimde.
İnanarak haykırdım efsane kulesinde.

Seninle çok güzel yaşadım çocukluk yıllarımı,
İnatla direndim tüm kara, karanlık çehrelere.
Özlediğim, yeşil mercimekli bükmelerindir,
Şekerli, kaymaklı, inceliklerle,
"Haydi çocuğunu sevindir, çıtır dilimli!" simitleri,
Susam ezmeli hani, kandillerinde.

Karahisarlı kalem, Afyon’un nerde?

Gebze, 7.9.2006, Ünsal Çankaya
Edebiyat Nöbeti, Temmuz-Ağustos 2022, Sayı:41

KAPANMA, KEMİĞE DAYANANI YAZ!

KAPANMA, KEMİĞE DAYANANI YAZ!
(Matbaa ustası ağabeyim Tunay Türkmen anısına.)

Dergiler kapanıyor, gerekçe kâğıt zammı.
Kapanıyor matbaa, mürekkep çok pahalı.

Dijital de olsa baskı buluşmalı harfler kâğıt ve mürekkeple,
Ama suyla çalışmıyor rotatif, suyun ucuzluğu eski masaldı.

Elektrik el çarpıyor, ayak zaten basılmıyor pedallı makineye,
Kurşun harfler tükendi, dizecek kalıbı yok, basacak ustası yok,
Yaşar’dı can ağabeyim, varıp toprağa uzandı.

Buluşmuyor yazı artık, kâğıda dizeniyle, dergiye düzeniyle,
Hepsi tamam olsa dahi varamıyor kitapçıya, güç yetmiyor ki kargoya.
Çünkü benzin çok pahalı, mazot zamlı, kamyon kalkmıyor arsadan
Tüm köprüler çok paralı, yollar, tüneller işleten pay alıyor o parsadan.

Asıl neden çağ atlayan dünyadaki son yerimiz, biz artık üreten ülke değiliz,
Fabrikası müze oldu, bir top değil yaprak için ele güne muhtaç kaldık,
Yakıldı ormanlarımız, yok kâğıda hamurumuz, oyun parkıdır SEKA'mız.

Yemek içmek duradursun diyemiyor ki insanlar, aç mı ölsün çocukları?
Yani basılabilse ve dağıtılsa büfelere, okurlar artık almıyor, okumaktan kısıyorlar.

Dergiler yaşayamıyor sırtlanmadıysa sermaye,
Direnen birkaç dergiyi yaşatır mı bir abone?

Olur belki, mum titrerken deler derler koyulaşan karanlığı,
Dayansa da o kör bıçak eti geçip kemiklere,
Öykü ve şiirler yaşar, yaz yazdıkça, alışı destan dillere.

Gebze, 2.2.2022, Ünsal Çankaya.
Edebiyat Nöbeti, Mart Nisan 2022, Sayı:39