Translate

GEÇTİM

GEÇTİM

Deniz kızdım, ağ olmuştu gözleriniz pullarım dökülürken.
Ellerinizse dua.
(Bir kez dokunabilmek uğruna, ay ışığında yıkanan saçlarıma.)
Geçtim, dokunmadınız!

Bir elma, rengini buluyordu yaz dallarında, soldu, buruştu.
Çürüdü sonra.
Düştü, dönüştü yaşam suyuna, karıştı ezelden susuzluğuma.
Su olamadığınız yetmezdi sizin,
Susuz kaldınız!

Tüm sınavlarda puansız soruydu yaşadığımız,
Bilmeyen ne bilse yaşamından önemsiz!
Daha o soruda dalıp kaldınız.
Yanıtsız!

Yanıttım; sevinçli bir şeydim, unuttuğunuz.
Sonraki sorulara yetmedi zaman, aşamadınız.
Siz sınıfta kaldınız bayım, sınıfta kaldınız!
Ben sizden de geçtim, görmediniz mi?
Maviydim! Derin!
Tadamadınız!

Hem nasıl duymadınız bilmem; siren çaldı, dalga yükseldi.
En güzel şarkıyı söyledim, tuz gibiydi.
Ölümsüzlük çağrısıydı dilim.
O eski tanrıların. Sonsuzluk ve hiçlikti.
Anlamadınız!

Yine silinmişti düşlerinizin rengi. Karanlıktınız!
Ağlarınız, avlarınız tükendi.
Tükendi yanılıp yaşamak sandığınız!
O kıyıya çarptığınızda gördüm; halkalandı, büyüdü.
Büyüydü yalnızlığınız!

Gebze, 25.6.2010, Ünsal Çankaya.
Sunak Dergi, Kültür Ve Yazın Dergisi, Şubat 2016. Yıl: 13. Sayı: 45.