ÖYLEDİR ÇÜNKÜ

Kötüyüz çok, çokça ya da oldukça, Havva'dan, Adem'den gelip,
Adımız kadın, erkek, insan olalı beri, ağlayalı, güleli, yenilip,
Yenmeyi öğreneli, kalmadı yakıp yıkmadığımız gemi.
Kalmadı ağlamayan tek iyi kimse,
Gözyaşının anlamca öze değinmediği.

Dünyamızı kötülük bizle ele geçirdi, kimiz biz diyeni de
Kötüler öteledi, kötülük çok kolay yapılır şeydi.
Yaptık en dibini, ya da ehveni...
Her birisi iyi anlam arkasına gizlendi, iyi ve kötü neydi
Bilenleri kestiler, anlamlar işte o günden beri tükendi.

Öyledir, öyledir, çünkü anlamı da ağlatır insan evladı,
İçine oturmuştur doğarken ağladığı.
Ne kadar ağrısı varsa anlamın, tam o kadar derindir iç yangısı.

Yüklendikçe yüklendik üzerine, didikledik içini, dışını,
Kıyı ve köşesini, parça pinçik ettik göğünü, ruzigârını,
Zehir saçtık sularına, ağaçlarına.
Dayandı, direndi, yeniledi kendini, hep yeniden üretti.

Önce güzelliği, masumluğu kaybetti, empatiyi, sempatiyi.
Sonra kaybetti yaşama sevincini.
Öylesine dar ettik ki yenini, yelkenini
Kalmadı hiç kimseye derman olacak hali.

Durmadık, duraksamadık, ezilsin, tükensin, bitsin istedik sanki.
Kötülüğün bin türünü keşfedip, bin bir türünü üstüne sergiledik,
Üzüldü, sustu anlam, hepimize gücendi.

Ne kadar çok ağrısı var anlamın, anlamın aynasında çatlattığı ahları
Biçiyor çiğnendikçe kırıklar, biçiyor ah deyip, sustuğu dudakları
Bir avuç toprağa bakıyor şimdi, alıp götürecek sözcüklerini,
Herkesin eskittiği, söyleyerek derdini.

Gebze, 25.11.2016. Ünsal Çankaya.
Akatalpa, Aylık Şiir ve Eleştiri Dergisi, Ağustos 2017. Sayı:212.