Translate

AĞITLAR DA AĞLARDA

AĞITLAR DA AĞLARDA

Kimse bilmez denizlerin nice eskidiğini,
Nasıl yıkanacağını dalgaların.

Denizatlarına binip gitmez iyi balıklar,
Kötüleri yutsa da kendinden küçükleri
Hiçbir balığın gözyaşı parlamaz yakamozda.

Yıldızlar yandığında aydınlanıyor gece,
Ay düşünce denize, ağıyor gün ışığı terazi kefesiyle.
Sabahlar dökülünce maviliğin üstüne,
Gün ve gece dengesiyle buluşuyor denizde.

Fırtınalar çıkmayan aylarında yılların,
Sevinçle uğurluyor gidenleri kalanlar.
Dönsünler umuduyla sallanıyor mendiller,
Yol alıyor tekneler, ağlarını salıyor derinliğe avlakta.

Balığa çıkan sağ dönse sevindirir bekleyeni,
Ya da uzaklara çakar umuttan yorgun gözleri.
Azıcık bir esintide elleri boş gelinmez de,
Fazlasında hem açlık var hem de yokluğun kaygısı,
Büyük küçük diyemeden hepsi düşerler kedere.

Sorulur mu tekne batsa nerede yatar batığı,
Atılan ağlar dolduysa, toplanmazsa zamanında,
Balıklar da ölür mü ki unutulan ağlarında?
Ya da ağıtlar çıkar mı balıkların avazından,
Sessizliğini yırtar mı koyulaşan derinlerin?
Ağlar mı deniz anası ağları yırtıldığında,
Sarılır mı birbirine ağ içinde ahtapotlar?

Bu denizler niye eski, niye kirlendiler birden,
Sorular yanıtsız artık, bilen tüm balıklar ölmüş,
Belleğimizi çalmışlar, ben bile yaşlandım zaten.

Nice zaman geçmiş çünkü denizlerin denizliği üstünden,
Yamaları bile yama istiyor minicik derelerden!

Gebze, 5.2.2022, Ünsal Çankaya.



.......................

Yayıma giden hali aşağıda:

AĞITLAR DA AĞLARDA

Kimse bilmez denizlerin nice eskidiğini,
Nasıl yıkanacağını dalgaların.
Denizatlarına binip gitmez iyi balıklar,
Denizanaları ağlamaz yakamozda.

Yıldızlar yanınca sönüyor karanlığı gecenin,
Ay düşüyor denize, çıkarıyor güneşi teraziye.
Sabahı döküyor maviliğin üstüne,
Gün ve gece dengesiyle buluşuyor böylece.

Sessizliği parçalayan fırtınalar çıkmayan zamanlarda,
Sevinçle uğurluyor gidenleri kalanlar, dönsünler umuduyla.
Yol alıyor tekneler açıklara, ağlar salınıyor avlakta derinliğe.

Azıcık bir esinti habercisi değildir elleri boş gelmenin,
Fazlasıysa hem açlık hem de belki yokluktur,
Büyük küçük demeden düşerler kederlere.
Balığa çıkanlar döner, sevindirir bekleyeni,
Ya da uzaklara çakar umuttan yorgun gözleri.

Sorulur mu tekne batsa nerede yatar batığı,
Atılan ağlar dolduysa, toplanmazsa zamanında,
Balıklar da ölür mü ki unutulan ağlarında?
Ya da ağıtlar çıkar mı balıkların avazından,
Sessizliğini yırtar mı koyulaşan derinlerin?
Ağlar mı deniz anası ağları yırtıldığında,
Sarılır mı birbirine ağ içinde ahtapotlar?

Kimse bilmez eskiliği, ben de yaşlandım zaten,
Nice zaman geçti denizlerin denizliği üstünden,
Yamaları bile yama istiyor minicik derelerden!

Gebze, 5.2.2022, Ünsal Çankaya.
Eliz Edebiyat, Kasım 2023, Sayı:179