Translate

BEKLEYEN

BEKLEYEN

Yaşlı bir ağaç rüzgârdan aldığı güçle silkeledi gözyaşlarını
Doğrultmaya çalıştı bükülen belini, omuzlarını dik tutmaya
Beklediği kuşlara yuva olsun diye biraz daha oydu bağrını
Yeniden barıştı içi içini yerken yine yardım eden kurduyla

Hep tek başınaydı, sessizce bekleyişi yüz yıla yaklaşmıştı
Uzaktan gelen bir atlı, mola verdiğinde dikivermişti oraya
Kara kışın ardından yeşerip uzandığında nasıl da şaşırmıştı
Göz alabildiğine ufka yaklaşan bozkırın ürküten yalnızlığına

Yağmurlar geldi sonra, karlar, arada güneş yakıp kavurdu
Her yıl rüzgâr kırdı dallarını, büktü belini tüm acımasızlığıyla
Kızmadı ona, sevdalı türküler getiriyordu her dokunuşunda
Ezgiler yüreğine doldukça gidesi geliyordu doğduğu diyarlara

Dost olmuştu büyüyen dallarının çatallarına yuva kuran kuşlarla
Onlardan öğrenmişti; anlatılmaz güzellikler yaşanırmış uzaklarda
Ben de görebilsem diye düşünmüştü, uçup gidebilsem kuşlarla
Uçmaya çabaladıkça kökleri daha sıkı sarılıyordu taşa - toprağa

Kalkmaya çalıştıkça uzuyordu boynu, nasıl da acıyordu kolları
Kucaklamaya çalıştığında gölgesine uzanıp kalan insanları
Büyüdükçe anladı, öyle sımsıkı sarılmıştı ki kökleri toprağına
Savrulup gidemezdi memleket türküleri söyleyen rüzgârla.

Gebze, 2009, ÜNSAL ÇANKAYA.
Tmolos Edebiyat, Ağustos 2013, Sayı:17