Böyle uzağa gideceğimi bilmiyordum
Bilmediğim gibi bir gün döneceğimi
Aşkın harmanına savrulunca düşlerim
Düşünce gülüşlerim samanlar arasına
Döndüm işte içime
Bulmayı düşünerek gövermiş ekinleri.
En uzak seferinde umarken yeni liman
Yelkenleri yırtılıp fırtınada, borada
Çarptığı kayalardan derin yaralar alan
Dümensiz gemilerin yorgun dönüşü gibi
Döndüm işte içime
Bulmayı düşünerek yolcu edenlerimi.
En büyük savaşını kazanmayı umarken
Kalleşçe oyunlarda ordusunu yitirmiş
Erler kadar utanmış, tedirgin ve şüpheli
Karşılanmaz sanarak sağlam bir kale gibi
Döndüm işte içime
Yitirmemiş sayarak hiç bir muharebeyi.
Oysa durulmuş değil denizimde dalgalar
Başaklarım her zaman tarlada kalmış gibi
Sanki vurulmuş gibi burcumun her kulesi
Bir kez daha sevmeyi, sevilmeyi unutup
Döndüm işte içime
Umutlar yenilince ömrün sonuymuş gibi.
Gebze, 1.2.2009. Ünsal Çankaya.
Ekin Sanat, Ocak 2017, Sayı:132.
( Kapak sırtı yanlış basılı bir dergi olmuş, Aralık 2016, Sayı:131 mükerrer gibi oldu bu nedenle,
ama ayrım zor değil, Ocak Sayısı kapağında Nazım Hikmet şiiri var.)
Yanıtlarım:
Dön baba dönelim derdik olmaz işlerde.
İçimize döne döne...
İçimizde döne döne...
Başı döndü içimizin
Düştü içine.
Dönsün demiştik zaten
Döndü. Dönebildiğince.
Düşsün düşerse.
Devran da dönüyor be...
Devran da.
Dünya gibi..
..............................................................üç yıl sonra.
"...
En büyük savaşını kazanmayı umarken
Kalleşçe oyunlarda ordusunu yitirmiş
Erler kadar utanmış, tedirgin ve şüpheli
Karşılanmaz sanarak sağlam bir kale gibi
Döndüm işte içime
Yitirmemiş sayarak hiç bir muharebeyi.
............................................................... dört yıl sonra...