Translate

SÖZÜN HÜKMÜ

SÖZÜN HÜKMÜ

Söz içimdeydi, saklıydı, dili yitik, kime verdimse almadı, anlamadı.

Sözü ortaya koydum!

Bir benim bildiğimdi; bir senin dilin, anlayan olmadı, alan olmadı,
Tanıyan olmadı bildik hecelerimizi, yitirdik gecelerimizi,
Gündüzümüzdü yiten, yitirdik tüm ışıkları, dillerimizdi biten

Sözü sonraya koydum!

Bedelsizdi sözüm, tuttum, zamansız bir geleceğe verdim, hep bekleyecek,
Benim gibi bekleyecek, ölüm gibi bekleyecek, zamanı bileyerek.
Bir gün dedim, evet dedin, bir gün, elbet, o gün gelecek, çözülecek dilimiz,
Masmavi bir gökyüzü olacak ellerimiz,
Konuşurken dilince çözülecek sözü bulan gecemiz.

Sözümüz şuradaydı, anlayan olmadı, uzattık geleceğe, bekledik, bekliyoruz,

Bekleyeceğiz.

Bir gün, sözümüz yüzünü zamana dönecek, dağıtacak yoksunluğumuzu.
Aydınlık yanacak ışıl, ışıl gözlerimizde, ufuktan bir meltem esecek,
Dağılacak saçlarımız, tenlerimiz gün yanığı sarmaşıklar gibi solsa da sarılırken
Yalnızlıklarımızın hüznü silinecek yüreğimizden, dudağımızda o eski sevda
Her hücremiz unuttuğu tek dili bulmuş gibi konuşkan, akacak birbirine,
Tutunacak heceler birleşerek, söz hükmünü verecek, yankımızda buluşup,

Söz hükmünü verecek!
Sözü sevdaya koydum!

Gebze, 22.11.2007, Ünsal Çankaya
Kadı Burhaneddin'den Günümüze Hukukçu Şairler Antolojisi - 3. basım.
Sahife: 590. TBB Yayın No:238, Derleyen VEYSEL GÜLTAŞ