Translate

SÜMBÜL ANILAR

SÜMBÜL ANILAR

Sümbülün içli bir ezgi olduğunu Aragon’dan öğrendim;
Geziyordu sümbül teber Granada yolunda.
Aklında Elsa’dan gözler, gözlerinde kor hülya.
Çokça an saklamıştı dokunduğu sümbülün morlarına.
Anımsadıkça büktü boynunu; kederle ve acıyla.

Toprağa gün vurunca soluverdi sümbüller,
Kökledi baltanın ucu, acımadı muhayyere, ezgiye.
Buzlanmıştı gökyüzünün mavisi, kısalmıştı gün,
Çözülmeden yaşamak mümkün olmaz aşk ile.
Toprak sardı sarmaladı soğanları kalbine.

Sonra birden göverdiler Şubat' a, karanlık çatlayınca.
Büyüdüler gün be gün, renk saldılar doğaya, anılar çağladıkça.
‘Elsa’nın gözleri’dedi Aragon, sonra; ‘Granada, sevgilim, Granada’
Ne zor şeymiş çocuk kralın kovulması saraydan tarlalara.
Hüzün yürüdü damarlarına, biraz daha, biraz daha.

Misk amberin kokusuydu ulaşan notalardan makama,
Makam makam olalı öyle muhayyer olmamıştır doğaya.
Anladım ki sümbüller artık hep içli şarkılar söyleyecekler bana.
Endülüs' te raks bitip, ‘zil, şal ve gül’ yanacak,
Boynu bükük sümbüllerin kokuları sinecek avuçlarıma.

Gebze, 2.2.2009, Ünsal Çankaya.
Akatalpa, Aylık Şiir Ve Eleştiri Dergisi, Şubat 2016, Sayı: 194.