Translate

SADAKO'NUN TURNALARI

SADAKO'NUN TURNALARI

Uçan bir kuş
Vurulur mu özünden?
Vuruluyor turna ise gözünden.
Vay ne anasının gözü, ne yaman avcı şimdi!

Gülen bir çocuk
Vurulur mu düşünden?
Vuruluyor bir 'Küçük Kuş' yüzünden.
Vay ne anasının gözü, ne yaman avcı şimdi!

Hiroşima, Nagasaki, turnalar origami!
Bombaların ardından, nedir atom demeden
Düş kur, kurtul ölümden! Sadako'm, Sasaki'mim!
Sen bitiremesen de, tamamlarım ben bine
Yaptığın turnaları katlarım yüreğimde, aksın yeter gür çeşme!
Sen bir damla su ile geleceksen kendine, vereceğim az bekle!

Girme Ohta nehrine!
Her Ağustos yanarım,ben de vuruldum sende,
Vuruldum bin b-içimde!
Vay ne anasının gözü, ne yaman avcı şimdi!

Bir Ağustos böceği can veriyor içimde!

Gebze, 6-7Ağustos 2006, Ünsal Çankaya.
Şiiri Özlüyorum, Edebiyat Dergisi, Ekim-Kasım-Aralık 2006, Sayı:18

12 yaşındaki Sadako Sasaki, bin turna kuşu katlayabilseydi yaşamayı dilemişti, atom bombasının yakıcı etkisinden oluşan yaralarla...
646 tane katladı... 647. elinde yarım kaldı...
Şimdi 'Atom Çocukları Anıtı' üzerinde bir heykeli var. Ve tüm dünya çocukları kağıttan turna katlayıp gönderirler her Ağustos'ta... Sadako'nun dileği gerçekleşebilsin diye...
Binlerce turna uçururlar,barış olsun diye...

Bomba atıldıktan sonra ağır yanıkları ile yaşamaya çabalayanlar altı kollu Ohta nehrine atarlar kendilerini... Oysa yanık için doğrudan su daha can yakıcı. Geri çıkarlar, yanık sızısıyla atlarlar suya, bin çabayla geri çıkarlar... Tükenince dermanları... Bir yudum su için yalvarırlar...

Japonlar şimdi o bölgeye durmaksızın tazyikli su fışkırtan bir anıt çeşme de yapmışlardır...

Kâğıt katlamayı öğrettik mi mi çocuklarımıza?
Bir yudum suyun değerini öğrettik mi ?
Bir canlının yaşamının değerini?

Geç kalmayalım!