Translate

GÜMÜŞTEN

GÜMÜŞTEN

Bağ bozumunda, şarabın Süryani’si can veriyordu
Midyat' tan bakıp, iç içe gümüş işler ördüğüm Estel
Gördüğümdü.

Acımasız hevesler, hırslar geldi - biçti insanları
Yaktı - yıktı ormanları, dağ - taş anadan üryan!
Ölmeden ölümdü.

Sürgün gönülden değil dostluktandı
Gönüller öldü
İsyan ölümden değil hoyratlıktandı
Parçalandı incelik
Suskunluğa ötelendi bakışlar kör bıçaklarda

Yurt dediler ağladılar giderken, Midyat duymadı
Yurt dediler ağladılar dönerken, umursamadı!

Yakıldıkça mum, Deyr - ul Umur, Zahfaran, Meryem, İsa ağladı
Süleyman'da kuşdilini çözenler, Hicaz'dan yol alanlar Midyat'a doğru,
Estel’de içe çöküp, oturup kaldı!

Musa'nın asası böldüğünde denizi, ağlattılar Süryani gelinini
Dinin dili böldüğüne bismillah, kıyım başladı!
İbranice ağıtlara taş duvardı sınırlar, dilin canı parça pinçik Allah'ım
Üzgündüler çok üzgün,
Kördüğümdü.

Midyat' tan bakıp, iç içe gümüş işler ördüğüm Estel bozdu bağını,
Şarabın Süryani’si kan ağlar oldu!

Gebze, 12.10.2010, Ünsal Çankaya.

1=Hukukçu yazar Veysel Gültaş tarafından derlenen Kadı Burhaneddin'den Günümüze Hukukçu Şairler Antolojisi, - Aralık 2013'teki 3.basımla başlayıp, 4. ve 5. basımında da yer aldı.

2= Kıyıdili Sanat Edebiyat Dergisi, Kasım-Aralık 2015, Sayı:6.