Translate

RUHSATSIZ ŞİİR

RUHSATSIZ ŞİİR

Bina yapıyorken alınır ruhsat
Şiir yazarken değil
Kuşlar göçerken değil
Konarken değil.
Kaçak katlar eklemlenir binaya
Dizenin kaçağı şiire sığmaz.
Laf ile geçmiyor leyleğin ömrü
Kuruttular göletini dinleyin;

Bir günlük okudum bir şiir yazdım
Ol hikayet işte böyle başladı.

Temel
Kaçak atıldı
Ama bilerek atıldı
Göstererek atıldı doğasına düzenin.
Günlerden pazar
Kapalı daireler yok kaçağa tutanak.
Evimin karşısına
Ama çok kaçak
Çok kaçak!

Yok balkonumdan görünen deniz
Balkonuma komşu bir şair evi
Boyasını badanasını
Bildiğim.
Yok
Güzel gözleriyle
İzleyen martı
Yazdığım her dizeyi.

Evimin karşısında temeli kaçak
Ruhsatı istim ardı
Heyula cami.

Adı yok mu, var, belli,
Göç eden leyleklerin molasına dikildi.
Bin bir nebat , bin bir can doğasından edildi.
Yeri hâlâ rızasız ufku kapatırken kurşun kubbesi
Oturup yazmalı dedim, yazıp akıtmalı
Kuralsızlık zehrini
Belleğine kezzap gibi toplumun.

Korkunun dini yok, dinin elleri
Dinle korkutuyor kimilerini.
Yok sayarken dünya kurallarını
Silahtan sayıyor sömürgenleri.
Siliyor toplumun tüm belleğini
Siniyor toplumun tüm bireyleri
Konar sevinçler yiterken
Başlıyor zamanda göçer çaresizliği.

Sövüp saymalar da çözmüyor artık
Gözler kapalıyken, kulaklar sağır.
Yerle yeksan
Hakta noksan oluyor
Canların eşitliği.

Martılara yem olan yüreklerde
Leylekler nasıl dinlen-il-meli.

Yazmalı dedim
Yazmalı
Tam da okuyorken yazmalı o geçmişi
Tarihe düşürmeli.
Ki bilinsin leyleklerin gittiği
Okyanusa gömülen bir ada değil nedeni.

'Tehlikeli Günlük' lerine özendim belki
Yazmadan öncesi gözlemlediği,
Yok yok, değil, Cihangir'de gezmesi
İstanbul'da olması bile değil...
Ne mavi gözlü martısı
Lale Müldür'ün
Ne Orhan Pamuk'un boyanan evi
Kıskanılacak değil, imrenilecek değil
Görüp izledikleri
Olağan belki.

İçimi acıttı birden
İtiraf içtenliği.
Meğer
Seyhan Özdamar
Çocukken kör sanıyormuş martıların hepsini

Gebze, 13.9.2011, Ünsal Çankaya.
Koridor Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi, Kasım -Aralık 2011,  Sayı:21