ÇINARLARIN ÖLÜMÜ
( Y. Kemal, F. Otyam, M. Başaran, Tarık Dursun K, A. Sayılır, O. Akbal anısına)
-1-
Ülkenin dev çınarları
Birbiri ardına yıkılıyorlar.
Güzel atlara binip, güzel ülkelere gidiyor
Sevdiğimiz insanlar
Gidiyor, bir daha gelmiyorlar.
Güzel ülkeler diyorum, gülümsüyorum
Aslında buna hiç inanmıyorum.
Gidip dönen de olmadı, dönüp öyküleyen de
Bizim tüm bildiğimiz bu dünyada ölüm var.
Her ölenin ardında kalıp tümcelerimiz
Onlar nereye gitse ışıkları bizimle
Bütün çınarlar gibi kalbimizde yaşarlar!
Ah o güzel insanlar umutlanmayın
Sözümüz sonsuza kadar değil, umudumuz sonsuza
Kalbimiz sizi ancak ömrümüz kadar saklar.
İyi ki hep yazdınız, yazıldınız kitaba
Bir okuyan oldukça varsınız sonsuzluğa.
-2-
BU ÖLÜMLER İÇİN SAPTAMALAR
İlk saptama: Som damardı hepsi, vermeden son nefesi,
Aydınlatıp bizleri, aydınlığa aktılar.
İkinci saptama: Yalnız bir tuhaflık görüyorum hepsinin gidişinde, çok sakar bu çınarlar!
Ölüm öncesinde başlıyor olmalı o belleğin yitimi, hayatı ellerinde tutamıyorlar sanki.
Dünyayı, insanı bunca çoğaltıyorken kendi hayatlarını nasıl kaybediyorlar?
Haberlerde anlatım şu: "Nefes darlığı, kalp yetmezliği bir araya gelmişti. Tıpta çare tükendi, elden bir
şey gelmedi; Hayatını kaybetti!
Üçüncü saptama: Madem yaşayacaklar, unutmayalım, iyice saklayalım kalbimize gireni.
Gün gelir, bulurlar da izini, götürürler yerine vefasız kalbimizi!
28. 8. 2015. Gebze. Ünsal Çankaya.
Sunak Dergi, Temmuz 2016, Sayı:46