Translate

ASIL YORGUNLUK

ASIL YORGUNLUK

Evler kadar tenhalaşıyor içimiz
Uçsuz bucaksız yollar kadar.
Hepsi tenhalığıyla doğruluyor
Bozkır için biçilen coğrafyayı
Kimsesiz dağlar, plâtolar, ovalar.

İçimize dolan bu ıssızlık
Unutturuyor geceyi, yıldızları.
Bozkır yabanlığıyla doğruluyor gün
İnsana biçilen haritayı.

Kim sevse, çok sevse değişmiyor
Bitiyor dokunmanın sıcaklığı.
Uzaklaşıyor eller, tenler çoraklaşıyor
Gülerken çoğaldığını unutuyor hem,
İnsan yapayalnız başlıyor ağıtlara.

Üşütüyor esen yel, yağan yağmur, tozan kar
Trenler katar katar yük taşırken sılaya
Aştığı bozkırların beklenen çağrısına
Uyup iniyor insan yorgun umutlarıyla
Yurt bildiği gurbetin ıssız topraklarına.

Turnalar boyun eğmiyor şehrin ışıklarına
Kapılan insanları alıp kanatlarına
Düş yolu açıyorlar erkin gagalarıyla
Sonsuzluk barındıran bozkır tenhalığına.

Anlam arıyor insan işte bu olanlara.
Ruhu aynalaşıyor, aynası yansıtıyor,
Yaşamını tek seans izliyor sinemada.
Niye yaşadığını soruyor film sonunda,
Bir anlam bulamıyor kalbin atışlarına.

Yaşamaya devamı arzulasa da insan
İstemiyor dünyada anlamsız yaşamayı,
Ah dünya, yalan her şey, bitmez riya
Olmasa avunurduk şu yağacak yağmurla.

Nasıl deli bir rüzgâr var dışarda!

Gebze, 28.11.2017- 20.3.2018. Ünsal Çankaya.

SARMAL ÇEVRİM
İki Aylık Edebiyat ve Kültür Dergisi
Mayıs-Haziran 2018, Sayı:3