Uzak rüzgârların peşinde bulacaktı sonsuzluğu, ölümsüzlüğü,
Kaybolunca derinliğin içinde, kırıldı kolları yalıyara erince…
Su maviydi, bulutsuz gök maviydi, kuşların kanatları, sesleri hep maviydi,
Sonsuz umudunu yitirdiği gün, mavisiz limanına döndü son gayretiyle.
Hayli kırgın günlerle geçiyor ömrü, unuttuğu kadar değil arzuladığı,
Umudun rengini soldurdu küslük, palamar halkasını sabitledi demire.
Ağları, tahtaları çürüdü, yıkıldı serenleri, paslandı o yelkenli, yosunlarla bezendi,
Ölme diye çarptıkça çarptığı omurgası, kırılarak battı birden limanın ortasına.
Balıklar çok ürktü, planktonlar da, beyaz yelkenlinin son vuruşuyla,
Bulandı mendirek içinde yaşam, inciler döküldü, darıldı istiridye.
Küstü herkes, kırıldı ama alıştılar vuruşkan dalganın hoyratlığına,
Bir bağışlamayan dalgalar kaldı, dalganın küslüğü kendi içine.
Gebze,14.11. 2016. Ünsal Çankaya
Tmolos Edebiyat, Eylül 2017, Sayı:66