Translate

Afyon Kültür Sanat com etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Afyon Kültür Sanat com etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

BEKLİYORDUM

BEKLİYORDUM

Uzun sürdü bekleyiş, hiç gelmezdi habersiz,
Ne bir belirti verdi ne de ben buldum bir iz.
Adım adım yaklaşırken sonsuz barınağıma,
Aşktı, buldum, korunaksız, kalkansız.

Kaçamadım, kaçınamadım, eyvah,
Aklıma dert yanarken suç üstü yakalandım!
Bütün hücrelerimde aşkını sorguladım,
Ömrümce bitmez imiş, sonucu doğruladım!

Anladım ki sevgiler böyle düşüyor dile!
Seni anlatıyorum yine deli gönlüme,
Nasıl özlediğimi, masalsı dilim ile.
Öyle daldım ki derine, zor olacak çıkması!

Yine de aldırmayıp kurdum yüce divanı,
Aklımla suçladım ama yüreğimle akladım.
Akla ziyan dünyada hükümden kaçınmadım,
Bu masalda ömrümce yaşamaktı kararım!

Gebze, 26.5.2008 Ünsal Çankaya.
Afyon Kültür Sanat com, 20.10.2021



BEKLİYORUM

"Sunayı da deli gönül sunayı
Ben yoluna terk eyledim sılayı" Karacaoğlan

BEKLİYORUM

Zor dediğin zor değil, insan sevgisiz olmaz,
Aldanıştır sevgisiz yapayalnız yaşamak.
Yoklasan yüreğinin kilitli yerlerini
Belki orda bir yerde gizlidir sevincimiz.

Kalabalıklar mutlu, biz sonsuz kederdeyiz,
Yetmiyor anla artık, bir yazı, bir yazan var!
Bizi yanlış yazmışlar, değişsin kaderimiz,
Bir gün mutlu olmayı hiç mi hak etmedik biz?

Hep mi eksik uyuyup yanlış uyanacağız,
Hani bir elmaydık ve bölünmüştük ikiye?
Gün gelir bulur diye bir yarım diğer yanı,
Öyle bekleyecek mi, hep mi ağlayacağız?

Uzattım ellerimi, tut, gidelim, gideriz,
Daha kaç yıl yaşanır özlemin yarasıyla?
Vuslatımız kalmasın varsa öte dünyaya,
Sarılalım ne olur, bunda yaşayalım biz!

Gebze, 27.1.2008, Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 11.10.2021

KIŞ BAHÇESİ

KIŞ BAHÇESİ

Bu kış bahçesini, bu çaresizliğin yoksul halesini
Cam, çerçeve uzun süre gözlesem de anlam yok,
Bir saksı çiçek bile koymamışlar da
Bak adını kış bahçesi koymuşlar

Ama sonra hayalin göründü birdenbire
Dedi ki bak dağlara, dağlara bak benimle.
Yankılanıyordu dağ, kar vardı tepesinde
Isınıverdi bahçe sen doldun yüreğime.

Hayalin gönlümde, düşüm seninle güzel,
Güneş üstüme doğuyor, güneş gözüme.
Güneş doğrudan hüznüme!
Güzele derler oysa!
Gülümsüyorum, akşam oluyor.

Dışarıda kar başlıyor, bulutlar kaçışıyor
Akşam güneşi doluyor kimsesiz odalara.
Aynalar kamaşıyor yansıdıkça hayalin
Güneş gidiyor, düşüm bitiyor.
Eriyorum yokluğun parçalarken
Akıyorum sel diye.

Kartepe,13.3.2006, Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 2.10.2021

YOLDA GİDENE

YOLDA GİDENE

Yanıtlardın duyabilsen sorumu,
Bilecik uzun tünelin adı neydi unuttum.
Girdik, geçiyoruz, gün ışığı yenik düştü yapaya,
Yine de her tünel sonu kavuşur aydınlığa.

Çıkmaz sokak olmak değil yapılışta amacı,
Bir ok gibi delip geçmek içinden,
Yol eylemek bu kocamış dağları.

Ferhat olsan, Şirin olsam,
İstemezdim dokunmanı doğaya,
İstemezdim girmeni koca dağın altına.

Sevgili, biliyorum, gözün yolda,
Tüm dikkatin karanlığı aşmada.
Bense saldım nefesimi, işte ışık orada.

Tünel inanılmaz uzun, ama aştığımızda,
Göz yumup açmak gibi bitecek bu yolculuk.
Kumdan kale değildir yıkılmıyor ki dağlar,
Doğası karşı çıkmazsa yapılan hoyratlığa.

Ancak umuttur elbet bu kabulün sürmesi.
İsyan edip şahlanmasın insanı yok etmeye,
Çağlar boyunca, çağlar boyunca!

Gebze, 23.11.2015, Ünsal Çankaya.
Afyon Kültür Sanat com, 12.9.2021

OLURSA -1-

OLURSA -1-

Bir misket isterim bitmezcesine
Ve oynansın Ankara Fidaydasında
Horon tepsin Karadeniz’in tümü,
Çayda çıra, Dokuzlu, Mardin halayı…
Büyü olsun çözülmeyen seviler
Zeybekler oynansın Egeli dostlar ile
Doruklara yükselirken coşkumuz.

Ankara, 18.9.1982, Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 21.8.2021

(İnsan gençken her şey düşlediği gibi olacak sanıyor.
Oysa “Hayat biz plan yaparken başımıza gelenlerden ibaret” sözü gerçekti.
1990 yılı Mayıs ayında erken ölen bir annenin ardından Eylül yağmurları altında evlendiğimde sade bir nikah yeterli geldi. )

GÜNEŞ GÜLÜ

GÜNEŞ GÜLÜ

Çoğu pembe beyazdır, doğduğu yerde muttur,
Yaprağı yaşın dökmez, damlasıyla çiy kuttur.

Yaprakları ilaçtır, karınları hep açtır,
Yapışkandır uçları, böceklere icaptır.

Etobur bitki sayıp kötülemek gerekmez,
Börtü böcek görünce davranıp bıçak çekmez!

Kökü batakta, kırda, boyu santimle onda,
Üç türü birden biter kara toprağımızda!

Kokusuyla tadıyla aranıp biliniyor,
O rayiha tuzak ya doğa uygun buluyor!

Bulsam ne güzel olur bir nefeslik kokusu,
Astıma şifa derler bir yudumu can suyu.

Gebze, 6.2.2018, Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 26.7.2021

BEYAZ KEDER

 BEYAZ KEDER

Yine bir şilep geliyor, kırmızı,
O koyu gri bulanıklığı altında gökyüzünün,
Karanlık lacivertinde denizin, ıssızlığında yapayalnız geliyor!
Dilderesi'nden akan zehirlerden ölümcül
Can çekişen Körfez'in acılı bakışları
Karşılıyor bakışlarını, görüyorum!

Ah ben böyle havalarda yalnız seni özlüyorum!

Yürüyorum adım adım yaklaşıyorum sahile,
Kumsalda çıldıran sarılarına inat bembeyaz kederiyle,
Zarifçe eğiliyor yeşil bir elbiseyle, çok özlemiştik seni,
Bir de güneşi, bir de güneşi diyor papatyalar,
Senin özlediğin gibi aydınlık maviliği!

Topluyorum sevgiyle, okşuyorum yumuşacık,
Denizi okşar gibi, saçların elimin altında gibi,
Dalıyorum yine engine, o şilepte gelenim varmış gibi.
Yine bin umut, hemen doğacak günü bekler gibi,
Bekliyorum, içimde büyüyor özlemlerim!

Ne olur gelebilsen, desen ki kalk gidelim,
Silinirdi yüreğime çöreklenen kederim!

Dilovası, Gebze, 4.3.2008, Ünsal Çankaya.
Afyon Kültür Sanat com, 5.6.2021

ARZU HÂL!

ARZU HÂL!

Arı olduk, duru olduk, geldik bugüne,
Suyumuzu, aşımızı isteyene sunmaya!

Acı olsak sakınırdık sevenden gölgemizi,
Rıza ile istese de basmaya!

İstendikçe sakınmak yok balımızı, dilimizi, gülümüzü,
Yaralı parmağa derman olmaya!


Gören göze, duyan kalbe değiyorsa bu gayret,
Yeter bir gülücük mutlu olmaya!


Hâl bu işte, kırılmaz kalbimiz güler yüzümüz,
Yolumuz iyilik, gerekmez olmazı umra almaya!

Gebze, 28.6.2021, Ünsal Çankaya.
Afyon Kültür Sanat com, 17.3.2022

DUYGU TAMİRİ

DUYGU TAMİRİ

Olmaz artık, olamaz ki eskisi,
Tamir olsa kalacaktır hep izi!

Bilirsin, kırılıp döküldü her şey,
Kırılıp döküldü amfora gibi!

Toprak döküleni kandı içine,
Toprağa dönüştü kırılan testi!

Bilirsin, antikaya dönüşmez her kırılan,
Değeri zor bilinir özde değerli olan!

Bilinmeyen değersiz değildir elbet,
Bir gün gelip bir yürek değer biçecek!

Vardı hep, var olmuştur yürek değeri bilen,
Bir eşyadan, mücevherden daha değerli diyen!

Kırılan dökülen bu ince kalbi, kıran değil,
Onarmayı isteyen, vardı hep, var olmayı sürdüren!

Duyuyor, diyorum da pembe bir rüya mı bu,
Gerçeklerden uzakta düşler mi kurmaktayım?

Nerede bu tamirci, nerededir adresi,
Çağırmadan gelir mi, gelmeli ve bilmeli!

Bilmeli ki işi bu, şuracıkta bekliyor,
Üzgün ve endişeli, kalbi kırık bir kişi!

Otanmayı diliyor zindan olmuş düşleri,
Otanmayı bekliyor küle dönmüş yüreği!

Haydi tamirci, haydi!

Gebze, 24.12.2006, Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 28.6.2021

ÖMÜR

ÖMÜR

Doğarsın.
Ağlamazsan ağlatırlar.
Gülersin, umursamazsın.
Yıllar gelir ve geçer...

Ömür denir bu geçişin seyrine
Hem oynar, hem bakarsın.
Sayamazsın.

Bitmeyecek sanırsın.
Biter.
Bakakalırsın.

Anıdır son bakışın.
Şaşkın.
Nakşedilir yüreğe.

Perde!

Gebze, 23.9.2014, Ünsal Çankaya.
Afyon Kültür Sanat com,  23.6.2021

GÖKYÜZÜNDE GÖK ADIN

GÖKYÜZÜNDE GÖK ADIN

Özgürlükse gökyüzü gökyüzünü sevmeli diyor kadın
Sevmeli bulutları, yağmura bırakmadan
İndirip ellerine!

Tutup gök boyalardan çırpınan fırçasıyla
Unutma Beni çiçekleri çiziyor duvarlara.
Göz nurunu ekliyor dökülen düşlerine,
Ellerini basıyor izlerim kalsın diye!

Peygamber Çiçeğiyken diken merhem oluyor,
Köyünde Gökbaş adı, batıyor, kanatıyor,
Renklerine doymayan kadının yüreğini.

Çivit çivit dallanıp göztaşınca ağıyor,
Yağmur damlalarıyla iniyor aynı yere.
Ebruli, beyaz açıp pembesini saklıyor,
Kantaron mavisini yankılıyor menekşe!

Gebze, 1.11. 2014, Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 10.6.2021

Ege'de bir köylü kadın yıllardır kendi köyünden başlayıp çevre köylere kadar boş duvarlara çiçek resimleri yapıyor. Nuran Erden izlenecek videolarında " ilk önce hep maviye boyadım, tek boyam oydu, sonra köylüler başka renkler de verdi..." diyor. Sipariş modeller değil o duvar o an ona ne hissettirdiyse onun resmini çizerek adının anlamınca üretimler yapıyor.
Işıklı ve bakir duvarlara o anda ve ilk kez yapılan resimlerle köy sokakları şenleniyor.

FISILTI

FISILTI

Siz hiç sessizliğin sesini dinlediniz mi,
Hani sabaha karşı, gözleriniz yanarken?
Ya onun gürültüsü, bilir misiniz onu,
Hani akşam üzeri, tam şarkıdaki gibi?

Ne kadar yakınlarda, sanki içimiz gibi,
Uykusuzluğu bulmak derine dalmakla eş!
Dökülen gözyaşı varsa durulmuyor Aykız'ım,
Ömrün iç geçirmesi, ıssızlığın haresi!

Madem bırakıp gitmiş uyku denen sevgili,
Zehirdir kimsesizlik, koyusunu içmeli!
Sanki toy evi gibi son yudumda neşeli,
Belki de sessizliği duyuyorken ölmeli!

Gebze, 25.1.2008, Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 28.5.2021

SAKLI

 SAKLI

Mayıs çoktan yarılandı,
Kirazlar çiçeklendi,
Turfandası salınıyor pazarda!

İğde kokusuyla özledim annem,
Rüzgâr dolanıyor yapraklarına,
Getiriyor kokunuzu burnuma!

Yaz geliyor diye seviniyordum,
Ah bu denge bozulalı çok oldu,
Kar yine yağıyor umutlarıma!

Annemi götüren bu aya küsüyorum.
İğde çiçekleri donup saklıyor kokusunu
Turfandaya meylim yok, bakmıyorum tadına!

Gebze, 17.5.2017, Ünsal Çankaya.

Afyon Kültür Sanat com, 15.5.2021

GÖRECELİ KIŞ

GÖRECELİ KIŞ

1-

Yaşasın kar yağıyor!

Hem eldiven hem bere
Boyunlara yün atkı
Bulan kızakta.

Yokuşun dibi neşe
Başı heyecan.

Üşüsek ne gam?
Evler pek sıcak
Kestane kebap!

Yaşasın kar yağıyor!

2-

Kar mı yağıyor eyvah!
Ne eldiven ne bere,
Yok boyuna bir atkı!

Çocuk yoktan ne anlar?
Yokları yoklar ölüm!

Kar kapatıyor
Karanlığın üstünü
Soğuk yüzüyle.

Ağaçlar, dallar
Işıldasa da renk renk
Güzellik donmuş.

Oysa ölüm olmadan
Bahar olmalı doğa.

Kandilli/Gebze, 22.12.2017. Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 14.5.2021

(Mart ve Nisan değil Mayıs bile karlı geçti bu yıl çoğu yörede!
Erkenci kirazları bu yıl da vurmuş don, hasat yarıdan fazla azalmış!)




YOL YORMAZ YOKUŞ YOKSA

YOL YORMAZ YOKUŞ YOKSA

Zor günlerden geçiyorsak eğer o zor günler geride kalacak demektir belki.
Belki de daha zor günler de ileridedir, bilmiyoruz bunu, görünmüyor henüz gidilen yolun sonu.
Ama iyi, ama zor, durmadan yürünen bir yoldayız işte.
Yürüyoruz. Ömrünü bize yoldaş edenler ile. Yolunu yolumuz bilenler ile.
Eğrimiz, doğrumuz, korkularımız, kaygılarımız, düşlerimiz, umutlarımız ile.

Kimi hızlı, kimi yavaş, kimi yorgun argın, kimi kez şevkle…
Yolumuz hep iyiye olsun, hep doğruya, hep güzelliğe diyoruz kalbimizle.
Yolumuzun sonu aydınlık, ferahlık olsun.
Değsin bir ömrü bu yolda yürümeye.
Arayan, soranımız olsun hâllerimizi, o hâllerimiz dünden iyi olsun her günümüzde.

Çok değil, az değil, kararında denilecek sürede ses alıp ses vermeyi bilmeliyiz her demde.
Hem de çok özletmeden, özlediklerimiz duyursun sesini, duysun sesimizi…
Sevmek çoğu zaman sadece özlemek ile yoldaş olmasın diye.
Uzaklarda yaşayanlara ulaşıp seslerimiz sevinçli, kahkahalı konuşmalar yapalım.
Çocuk zamanlarımızda kalan oyunlar gibi seslerimizle yankılanmaya hâlimiz olsun diye.

Çok ama çok uzaklara, uçmağa gidenlere ulaşmaz ki sesimizin sedası.
Ömrümüzde, gönlümüzde acılaşır yankısı.

Yol işte bu yankı varsa yokuştur.
Yokuşumu düze döndür ey tanrı.

Gebze, 12.5.2019, Ünsal Çankaya.


GEZGİN MAVİ

GEZGİN MAVİ

İstanbul havası nemli günü curcunalıydı.
İnsanları aceleci, kavgacı ve hoyrattı.
Çığırtkandı martıları, gümüşlü balıkları,
Kaygısızdı, gamsızdı, hepsi zıpkın kaçağı.

Bulut yoktu, gölge yok, güneşliydi gökyüzü,
Şilepler yapayalnızdı, her nedense kırmızı.
Gözlerimizde yansıdı çoğalan yakamozlar.
Güneşse denize daldı, bakakaldık ardından.

Gümrükçüler hiçbirine bahane bulamadı.
O şilepler yol alırken kimse uğurlamadı.
Yalnızlıkları artıran kampana essiz çaldı,
Kayıtsızca kalanlara ağır sitemi vardı.

Peşlerinde parçalandı dalgaların her biri,
Eşsizlikleri çizildi köpüklenen denize.
İçlerindeydik hayalen, belki son seferimiz
Akıp gittik bata çıka dalgın maviliklere!

Gebze, 28.6.2008, Ünsal Çankaya.
Afyon Kültür Sanat com, 29.4.2021





TEZ GEÇER

Bulutlar geçsin
Çocuklarımız gülsün
Geldi ilk bahar.

Yüzüncü yılı
Atamızdan armağan
Bayram gününün!

Kırlara çıkıp
Hindibaya üfleme
Zamanı geldi.

Çiçek büyürken
Yeryüzü ıslansa da
Yağmur durmasın!

Çünkü Nisan yağmuru
İncitmez kimseleri.

Gebze, 23.4.2020, Ünsal Çankaya.
Afyon Kültür sanat Com, 22.4.2021

Ve yarın 101 yılı…
Korona yüzünden evlerde kapalıyız yine!
Çünkü insanları günsüz, güneşsiz ve işsiz bırakan bir sistem aç-açık da olsan eve kapan diyor, ya da çalış fabrikada önlemsiz ya da işine git önlemsiz taşımalarla…
Tomris Uyar boşuna mı söylemiş:” Burası bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi!” diye…

ATLI KARINCA

ATLI KARINCA

Babaları taze ölen kızlara,
Atlı karınca alın, atlı karınca alın!
Dönsün dursun karıncalar
Müzik döndürsün başını!

Babası havada uçurmuş gibi,
Uçsun sevinçle yaşları.

Bir çığlık olsun coşkuyla,
Bir kahkaha ki aşk dolu!

Dönsün dursun karıncalar
Atlar şahlanı şahlanı!
Dönsün unutsun acıyı,
Baksın unutsun sancıyı!

Babaları taze ölen kızlara,
Atlı karınca alın, atlı karınca alın!
Dönsün dursun karıncalar,
Müzik döndürsün başını!

Yoksa unutamaz kızlar babaya olan aşkını!

Gebze, 30.12.2011, Ünsal Çankaya.
Afyon Kültür Sanat com, 14.4.2021


Yeni yıl eskisini bile aratmasın; hepimize sevinç getirsin, kederler, acılar uzak olsun hepimizden dileğim ve sevgimle... babaları çoktan ölen kızların da yaşları duruyor biliyorum...
bir müzikli oyuncak... minicik... ama aldı götürdü beni, ne yaş kaldı ne acı...
şimdi babamın beni havalara uçurup döndürdüğü yaştayım...
babacığımla yaşanan o en sevgili aşktayım... özlemle.


'HÂL BÖYLE BÖYLE'

'HÂL BÖYLE BÖYLE!'

İnsan nasıl hazır olur bir gidecek olana? Olmuyoruz işte. Olamıyoruz!
Biliyoruz, görüyoruz, yine de ol diyen doktorlar kesse umudu bizimkisi kalbimizde tütüyor!

Aman durma kalbim dayan buna da, besle umudunu, bahar var daha!
Bahara erenler ölmez diyorlar yalan olsa bile inan yalana!

Mucizesi var diyorlar tanrının, anamın kara kuzusu bir derviş insan,
Daha ne yaşadı ne gün gördü ki, olan mucizeyi ona sunsa ya!

Gebze, 16.3.2020, Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 17.3.2021

( Mucize filan yokmuş!
Yazdıktan dört gün sonraydı ki anladık olanı biteni.
İçmeye doyamadığımız bir su gibi akıp geçti ömrümüzden, işimiz gücümüz özlemek artık.
Ağıtlar boşuna türkü olup kalmıyormuş, onu da anladık.)

"Hâl böyle böyle, var pire söyle/
Pirim mecnun olmuş ben olam Leyla/
Pir de benim gibi yanar mı böyle?!"

GÜLÜŞÜN KARA KAFLİK

GÜLÜŞÜN KARA KAFLİK*

Güneş ve ekmek yan yanaydı elinde.
Misketlerin cebinde, kara gözlerin kaflik.

Çocuk ve hızı sendin, yürek telaşı annen.
Uyanmanı bekledik, üşütmesin Mart diye.
Oysa seni Haziran'da vurdular,
Kara gözlerini o zaman alıp gittin çünkü
O zaman kavruldu yüreğimiz ya,
Umut dedik, fakirin ekmeği hep,
Berkin alıp dönecek.

Avunmuştuk günlerce,
Gecelerce.
Sonrası;
Bitmeyen zavallılıktı, utanılmayan zillet,
Kötü siyaset, kara kalp, uzun çirkinlik.
Meydanlarda haykırışı korkunun
Gözlerinin karasından,
O çocuk saflığından.

Alkışlanmıştı sonra daha korkak avuçlarla
Analara yuh çektiren korkaklık.
Savrulmuştu yalanlar güne,
Gecelere saplanmıştı hançer zehir dillerle.

Korkmuşlardı, çok!
Çocukluğundan, temizliğinden,
Masumluğunda birleşen misketlerinden!

Baharındaydı ömrün, tek işimiz beklemek.
Bolca yedik ekmeğinden, aydı gülüşün,
Güneşimiz oldu yüzünde uçan kuşlar.

Çocuk uykusuydun beklediğimiz.
Daldığın Haziran kadar eskimişti üzerine devrilen aylar.
Uyansan baş parmak vuruşunla yol alacak o camlar
Büyütemedi seni, eridin, gözlerimizden döktük,
Özüne döndü misketler, beş karış toprağında!

Gebze, 11.3.2015, Ünsal Çankaya
Afyon Kültür Sanat com, 11.3.2021

* Kaflik= Büyük, gösterişli ve değerli olan misket.